İş Yapan Adama Ne Denir? Edebiyatın Gözüyle Çalışmanın ve İnsanın Anlamı Edebiyat, kelimelerin gücüyle insanı hem anlamak hem de dönüştürmek için var olan bir sanattır. Her kelime, bir düşüncenin, bir duygunun ya da bir dünyaya bakış açısının açığa çıkmasına aracılık eder. Bu yüzden edebiyatçılar, sadece metinleri değil, metinlerin içindeki karakterlerin, yaşamın ve toplumun derinliklerini de sorgular. Bir edebiyatçı için her şey bir anlam taşıyordur. Peki, “iş yapan adama ne denir?” sorusuna bu perspektiften yaklaşmak ne anlama gelir? Çalışmak, bir insanın kimliğini, değerini ve varlığını belirleyen bir olgu mudur? Ya da “iş yapmak” sadece maddi bir amaç mı taşır, yoksa insanın…
8 YorumEtiket: bir
İstinat Duvarı Sağlam Mıdır? Felsefi Bir Deneme Felsefeye bakışımız çoğu zaman, dünyaya dair somut sorulara derinlemesine bir sorgulama ve düşünsel bir bakış açısı geliştirmeyi içerir. “İstinat duvarı sağlam mıdır?” sorusu, ilk bakışta bir mühendislik ya da inşaat sorusu gibi görünebilir. Ancak bu, düşündüğümüzde çok daha fazlasına tekabül eden bir sorudur. Bu soruyu, yapısal bir sağlamlık meselesi olmaktan çıkarıp, daha derin ontolojik, epistemolojik ve etik düzeylerde sorgulayarak, insan hayatına dair daha geniş anlamlara oturtabiliriz. Bir istinat duvarı, bir şeyin yükünü taşıyan, bir engeli aşan veya dışsal bir tehditten korunmayı sağlayan bir yapıdır. Peki, bir duvarın “sağlam” olması sadece fiziksel dayanıklılığıyla mı…
4 YorumÖğrenmenin Dönüştürücü Gücü: İpek Böceği İpeği ve Ekonomik Değeri Eğitimci olarak, her gün bir öğretim sürecine tanıklık ederken, öğrenmenin insan yaşamındaki en güçlü dönüşüm aracı olduğunu bir kez daha fark ediyorum. Bireylerin bilgiye, beceriye ve anlayışa ulaşma yolculukları, sadece akademik başarıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda toplumsal yapıyı, kültürel değerleri ve bireysel dünyayı da şekillendirir. Her öğrenme deneyimi, bir insanın dünyaya bakış açısını, kendisini ve çevresini algılama biçimini dönüştürür. Bu dönüşüm, bazen bir dokunuş kadar basit, bazen ise bir toplumun bütün yapısını değiştirebilecek kadar büyük olabilir. Bugün, ipek böceği ipeği gibi belirli bir ürünün ekonomik ve toplumsal boyutları üzerine düşündüğümüzde, öğrenmenin…
6 Yorumİmgeleyen Ne Demek? Felsefi Bir Yaklaşım Bir filozofun bakış açısıyla, “imgeleyen” kelimesi, bir anlamı ya da düşünsel bir yapıyı nasıl şekillendirdiğimizin, gerçeklik ile algı arasındaki ilişkiyi nasıl kurduğumuzun temel sorusunu gündeme getirir. İmgelemek, yalnızca hayal gücünün veya zihinsel bir etkinliğin ürünü değildir. Aynı zamanda varlık, bilgi ve değer anlayışımızı derinden etkileyen bir süreçtir. Bu yazıda, “imgeleyen” kavramını etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden tartışarak anlamaya çalışacağız. Peki, imgeleyen ne demektir ve bu kavram bizim dünyayı nasıl kavrayış biçimimizi şekillendirir? İmgelemek ve Etik: İyi ve Doğruyu Hayal Etmek İmgelemek, yalnızca zihinsel bir süreç değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk da taşır. Etik…
6 YorumEzan Kaçta Okunuyor? Körfez Kocaeli Yakınında: Bir Felsefi İnceleme Zaman, insanın varoluşunu şekillendiren en derin ve kaçınılmaz olgulardan biridir. Ancak zamanın ne olduğunu, nasıl işlediğini veya bizlerin onu nasıl algıladığını düşünmek, günlük yaşamın akışında genellikle göz ardı edilir. Bir filozof olarak, zamanın ne olduğunu sorgulamak; onun yaşamla, inançlarla ve toplumsal normlarla nasıl kesiştiğini irdelemek derin bir düşünsel yolculuğa çıkarır. Ezan kaçta okunuyor? gibi bir soru, zamanın ne olduğuna dair epistemolojik ve ontolojik soruları gündeme getirir. Körfez, Kocaeli yakınlarında ezanın okunduğu saati bilmek, sadece bir yerel bilgi talebi değildir; aynı zamanda zamanın nasıl deneyimlendiğine dair daha büyük bir sorunun parçasıdır. Gelin,…
8 YorumAşkın Dansı Hangisi? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları… Bu, her ekonomistin temel düşünce çerçevesinin temel unsurlarıdır. İnsanlar her zaman daha fazlasını isterler, ancak kaynaklar sınırlıdır. Bu durumda, seçim yapmak kaçınılmazdır ve her seçim, potansiyel faydalar ve maliyetler arasında bir denge kurmayı gerektirir. Peki, “Aşkın dansı” hangisi? Bu soruyu ekonominin bakış açısıyla ele alacak olursak, aşk ve dans arasındaki ilişkiyi piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah gibi kavramlarla incelemek oldukça ilginç bir yolculuk olabilir. Piyasa Dinamikleri ve Aşkın Dansı Aşk, tıpkı diğer sosyal ilişkiler gibi, bir piyasa dinamiğiyle şekillendirilebilir. İnsanlar, romantik ilişkilerde ve aşkın farklı biçimlerinde…
8 YorumMarka Konumlandırma Stratejisi Nedir? Pazarlama dünyasında “marka konumlandırma” terimi sıklıkla karşımıza çıkar, ama aslında tam olarak ne anlama geliyor? Bir markanın tüketicinin zihnindeki yerini nasıl inşa ettiğini ve diğerlerinden nasıl farklılaştığını anlamak, marka stratejisinin en kritik parçalarından biridir. Ancak, marka konumlandırma sadece pazarlamacıların ve işletme sahiplerinin ilgisini çeken bir konu değil. Eğer markalar arasındaki rekabette güçlü bir yer edinmek istiyorsanız, bu kavramı bilimsel bir bakış açısıyla anlamak size önemli bir avantaj sağlayabilir. Hadi, marka konumlandırmanın ne olduğunu, nasıl işlediğini ve başarılı bir stratejinin nasıl oluşturulacağını bilimsel bir lensle keşfetmeye başlayalım. Marka Konumlandırma Nedir? Marka konumlandırma, bir markanın hedef kitlesinin zihninde…
8 YorumKöstük Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derinlemesine Bir Bakış Bazen kelimeler, bir dilin sınırlarını aşarak farklı kültürlere, coğrafyalara ve toplumlara hitap eder. Bugün sizlere, ilk bakışta sıradan gibi görünen ama aslında çok katmanlı bir kelimeyi ele alacağız: Köstük. Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından tanımlandığında, köstük kelimesi “kök” anlamından türetilmiş ve genellikle “toprağın altındaki kökleri temizlemek için kullanılan alet” olarak tanımlanır. Ancak, bu kelime sadece bir aletin adı değil; köstüğün anlamı, yerel kültürlerdeki algılar ve küresel dinamikler içinde çok daha derin bir anlam taşır. Köstük, her şeyden önce bir aracın ismi olabilir, ancak sosyal hayatta nasıl algılanır? Birçok yerel dilde,…
8 YorumTelefon Yönlendirme Olunca Ne Olur? Edebiyatın Dönüştürücü Çağrısı Kelimelerin Gücüyle Başlayan Bir Sessizlik Bir kelimenin bir kaderi değiştirebildiği dünyada, bir çağrının yönü de hikâyeyi değiştirebilir. Edebiyat, insanın iç sesiyle dış dünyanın yankısı arasındaki o ince hatta kurulmuş bir köprüdür. İşte “telefon yönlendirme” de tam bu köprüde durur; bir çağrının yönünü değiştirirken, belki de bir hikâyenin sonunu yeniden yazar. Telefon yönlendirme olunca ne olur? Bu soru, yalnızca teknik bir merak değil; aynı zamanda insan iletişiminin, ulaşma ve kaçma arzularının da bir yansımasıdır. Çağrının Yön Değiştirdiği An: Sessiz Bir Mektup Gibi Telefon yönlendirme, günümüzün dijital çağında bir iletişim stratejisidir. Fakat bir edebiyatçı…
8 YorumAparmak Ne Demek? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelime, dünyayı şekillendiren bir kudrettir. O, anlamın derinliklerine inen bir ok gibi, düşündüklerimizi, hissettiklerimizi ve yaşadıklarımızı kucaklar. Her bir kelime, bir kapıdır; her bir cümle, bir yolculuk. Bu yolculukta, anlamın gücüyle birleşen bir kelimenin yansıttığı dünya, yalnızca kelimeyi değil, onu kullananın içsel dünyasını da dönüştürür. İşte “aparmak” kelimesi de bu tür kelimelerden biridir. Dışarıdan basit bir anlamı olabilir, ama edebiyatla yoğrulduğunda, çok katmanlı bir derinlik kazanır. Aparmak: TDK’deki Tanımı ve Anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde “aparmak” kelimesi, bir şeyi işaret etmek veya bir şeyin üzerine dikkat çekmek amacıyla parmakla gösterme anlamına gelir.…
8 Yorum